Türk-İş Açlık ve Yoksulluk Verilerini Paylaştı

TÜRK-İŞ araştırmasının Haziran ayı sonucuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 1.714,35 TL, yoksulluk sınırının ise 5.584,20 TL olduğu belirtildi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), çalışanların geçim şartlarını 31 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yaptığı "açlık ve yoksulluk sınırı" araştırması ile ortaya koyuyor. Bu kapsamda TÜRK-İŞ araştırmasının 2018 Haziran ayı sonucuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 1.714,35 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının ise (yoksulluk sınırı) 5.584,20 TL olduğu belirtildi. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 2.121,66 TL olarak hesaplandı.

"Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için asgari harcaması yüzde 1,67 oranında arttı"

Seçim döneminde sıklıkla tartışılan konuların başında genel olarak iktisaden dar ve sabit gelirli kesimlerin içinde bulunduğu geçim şartlarının ele alındığı araştırmaya ilişkin TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklamada, "Asgari ücret ile emekli maaşlarının yetersizliği, özellikle açlık ve yoksulluk verileri üzerinden kıyaslama yapılarak açıklandı. Bekar bir işçinin net bin 603 TL/Ay tutarındaki ücreti dikkate alındığında, işçinin sadece kendisi için yapması gereken 2 bin 122 TL tutarındaki harcama gereği, ücretli çalışanların geçim koşullarının olumsuzluğu ortaya koydu. Ekonomide sağlanan ekonomik büyümenin, örneğin asgari ücretlinin refahını artırmadığı da dikkate alındığında, sağlanan ekonomik büyümenin kapsayıcı olmadığının ve geniş kesimlerin refah artışına yol açmadığı yorumlarına neden oldu. Elde edilen gelir ile yapılması gereken harcama arasındaki fark asgari ücret alan bir işçi açısından aylık net 519 TL'ye ulaştı. Bir başka ifadeyle, asgari ücretli bir işçinin eline geçen gelir sadece 22 günlük harcamayı karşılamaya yetmektedir. Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı tutarı için bile yetersizdir. Geçen yılın aynı ayında gıda harcaması için aylık bin 508 TL bütçe ayırması gereken bir çalışan, aradan geçen bir yılın sonunda bin 714 TL harcamak durumundadır. Yapılması gereken toplam harcama dikkate alındığında son bir yılda 671 TL aile bütçesine yeni yük olarak gelmiştir. Bu kapsamda, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,67 oranında arttı. Yılın ilk yarısında fiyatlardaki artış yüzde 6,61 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 13,66 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,65 olarak hesaplandı. TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksindeki son on iki aylık gelişime bakıldığında, yaz mevsimine girilmiş olmasına rağmen, gıda fiyatlarında yükselme eğiliminin sürdüğü ve beklenen fiyat gerilemesinin ortaya çıkmadığı görülmektedir" denildi.

 

"Kuru soğan ve patates fiyatı, ayın ilk haftalarına nazaran son hafta yüksek oranda artış gösterdi"

TÜRK-İŞ'in paylaştığı verilere göre gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Haziran 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:

"Süt, yoğurt, peynir grubunda; genel olarak ortalamada önemli bir fiyat değişikliği dikkati çekmedi. Ancak bazı marketlerde ürün çeşidinin azaldığı tespit edildi. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; hesaplamada dikkate alınan kıyma ve kuşbaşı et, tavuk ile sakatat fiyatı değişmedi. Satışta olan kültür balık fiyatları bu ay aynı kaldı. Yumurtanın fiyatı da değişmedi. Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.), bazı marketlerde yeşil ve kırmızı mercimek fiyatında indirim görülmüş, diğerlerinin fiyatı aynı kalmıştır. Yaş sebze-meyve fiyatlarında, mevsim koşullarına bağlı olarak beklenen gerileme yerine artış dikkati çekti. Özellikle kuru soğan ve patates fiyatı, ayın ilk haftalarına nazaran son hafta yüksek oranda artış gösterdi. Türk Mutfağında sıklıkla kullanılan bu ürünlerdeki fiyat artışı, seçim dönemi gündeminin de en fazla tartışılan konularından oldu. Geçtiğimiz ay 4,52 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 5,02 TL'ye yükseldi. Ortalama kilogram fiyatı 4,19 TL olan sebze 4,87'ye yükselirken, meyve ortalama kilogram fiyatı 4,96 TL iken 5,23 TL oldu. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay 15 sebzenin fiyatındaki değişim kapsanırken, meyve sayısı 11 ürün oldu. Araştırmada -her zaman olduğu gibi- ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi. Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatı yine 200 gramı 1,00 TL tutarında olurken, bulgur fiyatı biraz gerilemiş, irmik fiyatında ise artış görülmüştür. Diğer ürünlerin fiyatı ise aynı kalmıştır. Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin, zeytinyağı fiyatı yine değişmedi, ayçiçekyağı fiyatında ise bazı marketlerde uygulanan promosyon sonucu biraz gerileme görüldü. Siyah ve yeşil zeytinde, siyah zeytin fiyatındaki artış ortalama fiyatı yükseltti. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden antep fıstığı ve ayçekirdeği fiyatı arttı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı değişmedi. Şeker fiyatı arttı, tuz, reçel, bal, pekmez fiyatı ile çay, ıhlamur ve salça fiyatı aynı kaldı."


Kaynak: Haberler.com
1323 kez okundu
Giriş
Üye değil misiniz? Altın Üye ya da Gümüş Üye olmak için tıklayınız.