Başarı
Mutluluğun en önemli koşullarından biri başarıdır. Başarı, insanı güçlü yapar, motive eder, heyecanlı, sevinçli ve moralli tutar. Başarısızlık ise insanın üstüne kabus gibi çöker. Toplum başarılı insanı alkışlar, hep yanında olmak, birlikte iş yapmak ister. Halbuki başarısız insandan herkes kaçar. "Benden ne isteyecek, bana ne zarar verecek?" diye korkarlar.
Bir insanın mutluluğu için başarı çok önemlidir. Ama başarısızlık da dünyanın sonu değildir. Yaşanan bazı başarısızlıklar felaketlerin önleyicisi, yeni güzelliklerin başlangıcı da olabilir. Yeter ki huzur içinde karşılansın ve sonucundan iyilik beklensin.
Yaşamım boyunca karşılaştığım birkaç önemli başarısızlık oldu. Büyük bir felaket gibi gördüm. Derin bir üzüntüye kapıldım. Kısa bir süre sonra felaket gibi gördüğüm şeylerin felaket olmadığını hissettim. Hemen arkasından da bu sonucun yararıma olduğunu görüp "İyi ki bu yenilgiyle karşılaşmışım" dedim. Beni, ilk bakışta başarısızlıkmış gibi görünen sonuçlarla karşılaştırdığı için Allah'a şükrettim.
Bundan bir yıl önce ailece başka bir olayla karşılaştık. Küçük oğlum Amerika'da master yapmak için başvurduğu, çok arzu ettiği ve girmek için çok hazırlık yaptığı bir okula kabul edilmedi. Hem o, hem biz çok üzüldük. Sonra annesi, "Üzülme oğlum demek ki çok arzu etmemişsin, çok arzu etseydin olurdu, yeni arayışlara gir, hayırlısını dile" dedi. O da yeni arayışlar içinde çok farklı bir dal ve okul seçti. Şimdi çok mutlu, sevinçli, huzurlu... Büyük bir mutluluk içinde okuyor, çok çalışıyor ve çok başarılı oluyor. Daha sonra düşündüm. Demek ki Allah kısmetini ve geleceğini o meslekten koparmak istemiş. Eğer o mesleği sürdürseydi; iş gereği çok stresli bir yaşamı olacaktı. Halbuki yeni seçtiği iş neredeyse huzur ve mutluluk ilmi, alternatif tıp master'ı yapıyor.
Hemen hemen her sabah sahilde yürürüm. Birlikte yürüdüğüm çok güzel arkadaşlarım vardır. Yürüyüş bitiminde Fethi Demircan Hocamız bize kısa bir dinlenme jimnastiği yaptırır ve evlere döneriz. Her yürüyüşümüz bir şenlik gibidir. Yüzlerce insanla selamlaşır, çok güzel insanlarla tanışırız. Pazartesi sabahı eski Vefa'lı futbolcu Savaş Maloğlu ile karşılaştık. Fethi Hoca, "Savaş çok başarılı bir futbolcuydu. O yüreğiyle oynardı" dedi. Futbolun ünlü bir antrenörü futbolda başarı için ayaktan çok yürekten söz ediyordu. Sayın Fethi Demircan'ın bu sözü beni çok etkiledi. Başarı ve yürek ilişkisi üzerine düşünmeye başladım. Bir iş için ortaya yüreği koymak; içinizdeki yaratıcı gücün ortaya çıkmasını sağlar. Sahip olduğunuz yetenekleri en verimli biçimde işe yansıtır. Allah insana her şeyin üstesinden gelebilecek gücü vermiştir. İşi yüreğinizle yaptığınız zaman Allah'ın gücü ile sizin gücünüz birleşir. İşi yüreğinizle düşünürseniz umut kapılarınız açık olur. Umut etmeyi öğreniniz. İyiyi beklerseniz iyiyi, kötü ihtimalleri düşünürseniz kötüyü elde edersiniz.
Başarı için başkalarından hiçbir şey beklemeyiniz. Üzerinize düşen görevleri yapınız, sonra yüreğinizi açınız ve tüm benliğinizle dua edip Allah'tan bekleyiniz. Allah her istediğinizi verir. Yeter ki siz ne istediğinizi iyi biliniz. İsteklerinizi iyi saptayınız. İstediğiniz iyi bir şey mi, başka insanlara zararı var mı? İyi karar veriniz. İstediğiniz başarı gerçekleşirse siz onu kaldırabilecek misiniz? Sakın başarı altında ezilen kimselerden olmayınız. İsteklerinizin gerçekleşmesi sizde bir değişim gerektiriyorsa, bu değişimi de hızla gerçekleştiriniz. Yüreğinizi açıp kendiniz ve başka insanlar için iyi şeyler hayal ediniz. Çünkü “hayali olmayanın hakikati olmaz”.
Başarıyı engelleyen birçok güçlük, sizin düşüncenizde yarattığınız şeylerdir. Zihninizi berraklaştırıp iyiye odaklanın. Yüreğinizde korku ve endişeyi yaşatmayınız. İşinizi cesaretle yapın. Örneğin bir elektrik mühendisi her an, "Beni ne zaman elektrik çarpacak" diye korku ve endişe içinde olursa işini başarı ile yapabilir mi? Beyninizi inanç, yüreğinizi güven duygusuyla doldurun. Allah'a inanınız, kendinize ve çevrenizdeki insanlara güvenin. Kötüyü yüreğinizden silin. İyi şeyler düşünüp iyi şeyler isteyin. İyiyi bekleyin. Böylelikle mutlaka iyiyi ve başarıyı bulursunuz.
Yazar:
İnal Aydınoğlu
Kaynak: Yenibiris.com
1358 kez okundu