İş dünyasındaki 'Y Kuşağı' nasıl tanımlanıyor?

21.06.2013

İstihdamın yüzde 40'ını oluşturan Y kuşağı, sektör değil şirket seçiyor. Yaratıcı ve girişimci olan gençler ancak ikna edildiklerinde yüksek performansla çalışarak şirketi uçuruyor.

Pazardaki trendleri belirleyen Y kuşağı, şirketleri sadece müşteri olarak değil eleman olarak da kara kara düşündürüyor. Gençlerin cebine giden yolun gönüllerini fethetmekten geçtiğini kabullenen dev firmalar, iş istihdama gelince bildiğinden şaşıyor.

Uzmanlara göre şirketler istihdam edilen nüfusun yüzde 40'ını oluşturan Y kuşağıyla sağlıklı bir ilişki kurmak için onları emirle değil, iknayla yönetmek zorunda. Bunun için de onlara klasik insan kaynakları bakışıyla değil pazarlama departmanı bakışıyla yaklaşmaları şart.

Stratejist Selim Oktar, dünyanın en büyük markalarının bile Y kuşağına bir çalışan olarak doğru yaklaşmayı başaramadığını söylüyor. Oktar, "Çünkü her şirket 'inovatif düşünce katsın' diye getirdiği bu genci kalıplaşmış sistemine uymak zorunda bırakarak kendi ayağına kurşun sıkıyor. Oysa özgür bıraksa şirketi uçuracak" diyor.

PRİM TERCİH EDİYORLAR

Prometheus Danışmanlık'ın patronu Yücel Atış da Y kuşağının sektör değil firma seçtiğini belirtiyor. Her 10 çalışandan 1'inin yüksek lisans veya eşdeğer programları tamamladığını anlatan Atış, şirketlerin böylesine kaliteli bir grubu elde tutmakta sınıfta kaldığını ifade ediyor. Bu nedenle gençler, bir şirkette 2 yıldan fazla çalışmıyor. Araştırmalara göre Türkiye'de 1980 sonrası doğan eğitimli kuşağın işe başlama ücreti bin 500 ile 2 bin 500 lira arasında. Ancak onlar için prim ücretten daha önemli. Mesai saatini sevmiyor, esnek çalışmayı tercih ediyorlar.

YÜCEL ATIŞ / Prometheus Danışmanlık Ortağı: Patron gençse sorun yok

Bu kuşağın iş enerjisi çok yüksek. Ancak bu potansiyeli işe yansıtmak onları kısıtlamadan projelere katmak gerekiyor. Özgürlük çok önemli; aç ya da işsiz kalırlar ama özgürlükten vazgeçmezler. Bu yüzden emirle değil, iknayla çalışırlar. Onlara bir şey yaptırmanız için ikna etmeniz gerekiyor. Klasik aile şirketleri Y kuşağını anlamakta yetersiz. Ancak yeni jenerasyon patronlar ilişki kurmakta daha başarılı.

ÇAĞRI ALKAYA / Stanton Chase Türkiye Genel Müdürü Hayır demekten korkmazlar

Bu kuşak kariyer konusunda eskilerden daha talepkâr. "Bu devran böyle gelmiş böyle gider" türünden dayatmaları kabul etmezler. Bireysel çalışmalarına rağmen haksızlık gördüklerinde hemen takım olurlar. Maaş hiçbir zaman ilk sırada gelmez. Yaptıkları işin bir anlamı olmalı. Bunu görmezlerse, "Teşekkürler ama ben işten ayrılmaya karar verdim" derler. 'Hayır' demekten korkmaz, kolayca söylerler.

SELİM OKTAR / Strateji co. patronu: Hepsi Google'ı hayal ediyor

Şirketlerin onlara ihtiyacı var. Hepsi iyi eğitimli, girişimci. Bu gençler özgürlüklerini kısıtlayan hantal yapılardan hoşlanmıyor. Esnek ve küçük küçük özgürlük alanları sunan şirketleri seviyorlar. Google bunun en güzel örneği. Google gibi çok sayıda şirket olmadığı için çoğu sorulduğunda "kendi şirketimi kurmak istiyorum" diyor. Para ancak manevi bir değerle birleşirse onlar için anlamlı. Yoksa yüksek bir ücreti bir çırpıda bırakabilirler.