İş Dünyasının 4 Yeni Eğilimi

29.12.2010

İş yapış şekilleri değiştikçe çalışma dünyasındaki eğilimler de değişiyor. İşte şirketleri etkisi altına alacak dört yeni eğilim.

Çalışma dünyası 4 yeni büyük eğilimin etkisine girdi. bu yeni eğilimler, değişen nüfus yapısı ve yetenek açığı, daha sofistike müşteriler, bireyselliğin dayattığı kurallar ve teknolojik devrimler.

İş dünyasındaki yenilikleri bir basın toplantısıyla duyuran insan kaynakları şirketi Manpower’ın Türkiye Genel Müdürü Ebru Coş, krizin etkilerini değerlendirdi. Coş, ekonomik krizin değiştirdiği dengelerin, şirketler için etkin insan kaynakları planlamasını ve doğru işe alım politikalarını her zamankinden daha stratejik konular haline getirdiğini söyledi.

İşsizlik var ama yetenek açığı fazla

Krizin etkisiyle pek çok kişinin işsiz kalmasına rağmen belirli meslek gruplarında işverenlerin kalifiye eleman bulmakta zorlandığına dikkat çeken Ebru Coş, bu meslek gruplarını Manpower’ın küresel çapta yaptığı “Yetenek Açığı” araştırması ile tespit ettiklerini belirtti.

2009’da dördüncüsü yapılan ve 33 ülkeden 39 bin işverenin katılımı ile gerçekleştirilen Manpower Yetenek Açığı Araştırması, işverenlerin yüzde 30’unun kendi piyasalarında uygun yetenekte kişi olmaması nedeniyle açık pozisyonlarını doldurmakta zorlandıklarını ortaya çıkardı. Küresel krize rağmen, geçen yılın anket sonucu ile kıyaslandığında sadece 1 puanlık düşüş görüyoruz. Global olarak yetenek açığının en fazla olduğu iş alanları sırasıyla: elektrikçi, tesisatçı, kaynakçı gibi zanaatkârlar, ardından satış temsilcileri, teknisyenler, mühendisler, orta kademe yöneticiler, muhasebe ve finans çalışanları, işçiler, üretim operatörleri, ofis sekreterleri/yönetici asistanları ve şoförler olarak sıralanıyor.

İşveren doğru kişiyi bulana kadar bekliyor

Son yılların en zayıf istihdam manzarasına rağmen işverenler yine de kritik alanlarda yetenek açığı ile karşı karşıya. Ebru Coş: “Genel olarak işe alımları kısmış olsalar dahi, müşterilerimiz hâlâ kritik pozisyonları doldurmaya çalışıyorlar ve bu rollere ‘mükemmel uyan’ -beceri, deneyim ve kişilik özelliklerinin kesin bir birleşimine sahip- çalışanları bulmakta güçlük çekiyorlar. Bu nedenle de doğru kişiyi buluncaya kadar beklemeyi tercih ediyorlar. Zaten yetenek açığı dediğimiz şey de tam olarak bu.

Çalışma dünyası değişecek

Manpower’a göre şirketlerin bugün ve gelecekte yönetmek zorunda oldukları 4 eğilim şu:

- Değişen nüfus yapısı ve yetenek açığı

- Daha sofistike müşteriler

- Bireyselliğin dayattığı kurallar ve

- Teknolojik devrimler

Ebru Coş bunları şöyle özetledi: ‘’Ulusal pazarları ve küresel işgücü pazarını etkisi altına alan en önemli eğilim demografik değişimler ve yetenek açığıdır. Yaşlanan baby-boomer kuşağı emekli olurken beraberinde becerilerini, deneyimlerini ve ilişkilerini de götürüyor. Eş zamanlı olarak, NetGen veya Y kuşağı dediğimiz, farklı becerilere ve iş- yaşam dengesi açısından farklı beklenti ve önceliklere sahip bir kuşak işgücüne katılıyor. Sonuç olarak, işverenler ve hükümetler emeklilik yaşı gelmiş nitelikli çalışanları daha uzun süre işgücü içinde tutmak için yollar bulmak zorunda kalacaklar. İş için göç, gerek ülke içi gerek sınırlar arası artış gösterecek. Organizasyonlar ve yöneticiler çok jenerasyonlu bir işgücünü yönetmeyi öğrenmek zorundalar. Ve en önemlisi de arz ve talep arasındaki dengesizliği yönetmek için yaratıcı yollar bulunması gerekiyor.”

Diğer eğilimlerle ilgili Ebru Coş’un açıklamaları şöyle:

Müşteri yapısı değişti

Şirketler müşterilerinin ihtiyaçlarına etkin şekilde karşılık verebilmek için küresel kapasiteye ihtiyaç duyacaklar. İş yapma modelleri daha kompleks olacak. Pazarın ihtiyaçlarına verilecek reaksiyonlar daha önce hiç olmadığı kadar hızlı, farklılaştırılmış ve küresel olmak zorunda.

Bireysellik öne çıktı

Y kuşağının çalışma dünyasından beklentileri kendilerinden önceki kuşaklardan çok farklı. Bu da aslında işverenden bireye doğru bir güç kayması demek. İşverenler bugün artık farklı kuşaklar için farklı aday çekme yöntemleri kullanmak zorundalar. Bireyler teknolojiyi kullanarak çalışmak istedikleri yeri seçme hakkı talep edecekler. Çoklu çalışma ortamlarına ihtiyaç duyulacak ve bireyler kariyerlerini bir şirkette geçirilen zamandan çok, farklı şirketlerden edinilen deneyimlerin toplamı olarak görecekler.

Teknolojik devrimler zorluyor

Teknolojik ilerlemenin toplum geneli ve işyerleri üzerinde etkisi büyük. Öncelikle dijital devrim şirketleri iş yapma şekillerini yeniden keşfetmeye zorluyor. Ayrıca blogların, sosyal ağ sitelerinin artışı ile şirketlerin sorumlu işverenler olarak itibarlarını her zamankinden daha iyi yönetmesi gerekli.