Nasıl 'Yılın Adamı' Olunur?

2004 yılında uzmanlar internete yeni bir kavram getirme ihtiyacı hissettiler. Bunun nedeni de, internetin değişiyor olması ve kullanıcılarının içerik toplamaktan ziyade yaratılmış olan blog, fotoğraf ve video paylaşım siteleri gibi sosyal ağlarda içerik üretmeye başlamalarıydı. Gerek değişen teknoloji gerekse kullanıcıların içerik üretmeye başlamaları ortaya "WEB 2.0" kavramını çıkardı. Bu kelimeyi ilk kullanan ve hayatımızın içine sokan kişi de O'Reilly Medya'nın kurucusu Tim O'Reilly oldu.

Kısacası 2004 yılı değişimin başlangıcıydı ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Yaratılan bu yeni kavram, 2006 yılında Time Dergisi'nin ‘beni’ yılın adamı seçmesini bile sağlayacaktı.

2006 yılında bana ve benim gibi milyonlarca sosyal ağ kullanıcısına ‘yılın adamı’ unvanını kazandıran olaylar ise şöyle gelişti: İnternetin hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle birlikte yeni sosyal ağlar, hayatımızı kolaylaştıran girişimler ve kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz, kimi zaman iç dünyamızı kimi zaman ise bir konu hakkındaki düşüncelerimizi paylaşabileceğimiz ‘blog’lar ortaya çıktı.
 
Bugün tüm dünyada sayıları 1 milyarı geçen internet kullanıcıları, bu mecralar aracılığıyla konuşmaya ve konuştuklarıyla başka insanları etkilemeye başladılar. Sonrasında ise neredeyse herkes, bir ürün ya da hizmet almadan önce internet üzerinde araştırma yapar ve yorumları inceler oldu. Satın alma kararları da bu yorumlardan etkilenerek verilmeye başlandı. Klasik medyada gördüklerinden, dinlediklerinden, okuduklarından etkilenme oranı da her geçen gün biraz daha azaldı. Elbette bu düşüş bugün de sürüyor.
 
 
Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve internet kullanıcıların oluşturduğu içerikle diğer kullanıcıları etkileyen bu mecraya ‘sosyal medya’ adı verildi. Bu yeni medya o kadar etkili oldu ve dünya üzerindeki trendlerin belirlenmesinde öyle büyük rol oynamaya başladı ki,  yukarıda da bahsettiğim gibi 2006 yılında Time Dergisi çok radikal bir kararla ‘sosyal medya’ kullanıcılarını yılın adamı seçti! Bu kararın ardında ise derginin, ‘sosyal medya’ kullanıcılarının bir çıkar beklemeden içerik oluşturmalarının ve yorumlarını paylaşmalarının çok etkili bir süreç olduğuna inanması vardı.
 
Bir diğer önemli neden de internet kullanıcılarının, Web 2.0 kavramının hayatımıza kattığı sosyal ağlarla birlikte internet üzerinde yeni bir kimlik yaratmalarıydı. Birkaç yıl öncesine kadar internette isim ve fotoğraf paylaşmak konusunda ciddi çekinceler yaşanırken, bugün artık isim ve fotoğrafların yanı sıra, video görüntülerini, hatta iç dünyalarını bile çekinmeden paylaşan kişiler bulunuyor. Özet olarak internet kullanıcıları artık, kimlik sahibi oluyor ve kendilerini takip edenleri etkileyebiliyorlar.
 
Bu günden itibaren sizler için bu sayfalarda yeni web trendleri ile ilgili çeşitli içerikler üretmeye çalışacağım. Bu dünyanın neden önemli olduğunu ve burada fark yaratmak için kullanılması gereken araçları dilim döndüğünce sizlere aktarmaya çalışacağım. Herkesin bir şekilde dahil olduğu sosyal medyayı, kendi işlerimiz için de etkili bir şekilde kullanmamız gerektiği inancındayım. Çünkü dijital sahalarda yerimizi almazsak, oyuna 1-0 yenik başlamış sayılırız. Hoşça kalın!

Yazar:
Umut Ersoy


Kaynak: Yenibiris.com
1513 kez okundu
Giriş
Üye değil misiniz? Altın Üye ya da Gümüş Üye olmak için tıklayınız.